Gecenin karanlığında bir fısıltı duyarsın.
Sağına bakarsın, soluna bakarsın, hiçbir şey göremezsin.
İrkilirsin bir an.
Oysaki o ses beklemediğin bir yerden geliyordur.
Hiç kalbinin sesini dinlemeyi denedin mi?
Bak bakalım belki de odur deminden beri fısıldayan.
Kim bilir, belki de sana bir şeyler söylemeye çalışıyordur.
Oysaki sen onu o kadar çok ihmal etmişsindir ki,
Düşünmemişsindir bile istediği bir şeyler olabileceğini.
Çabuk ol sesi kısılacak,
İstesen de söyleyemeyecek içinden geçenleri.
Anlatamayacak yoksa derdini.
Etrafla uğraşmaktan en yakınını, kendi içini göremiyorsun pek değil mi?
Her zamanki koşuşturmacalar işte
-“Çok yoğunum, hiçbir şeye vakit olmuyor!” lar.
Ne güzel bahaneler değil mi? :)
Bu sefer bir değişiklik yap istersen.
Bahanelerini etrafa sakla, kendinle konuş biraz da.
O aslında senden çok şey beklemiyor emin ol.
Sadece…
Sadece birkaç dakika en fazla.
Umarım şu anda müsaitsindir.
-“Vakit de artık geç oldu, yarına bırakalım” deme sakın.
Hem, inan sana çok güzel haberleri var :)
İhmal edip de fark edemediğin güzellikleri anlatacak sana.
Her seferinde onlarca kez önünden geçtiğin ama bir türlü göremediğin.
Tüm güzellikleri görmüş ve anlatmak için can atıyormuş.
Nerden mi biliyorum?
:) Ondan çok şey öğrendim
Çünkü bana da anlatır tüm gördüklerini
Hadi bir kulak ver.
Etrafa bahaneler uydur
Ve kalbinin sesini dinle sadece.
Birkaç dakika için olsa bile :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder