Bu yağmur muydu seni
ıslatan?
Kalbini iliklerinden
damla damla akıtan...
Söylesene kaç
zamandır bekliyorsun bu havada?
Sırılsıklam olmuşsun
sen farkına varmasan da...
Gelmesini umduğun
gelse ne yazar?
Öksürmeye çoktan
başlamışsın, ümitlerin ciğerlerinden çıkar...
O’na ne kadar değer
verdin? O’nu ne kadar sevdin?
O da böyle sevseydi
tek başına ıslatmazdı seni, bir bilseydin...
Yağmur da durmadı, ne
ki şimdi bu kuruluk üzerindeki?
Arkana bakarken nasıl
fark edesin ki tutulan şemsiyeyi...
Biraz da önüne baksan,
nasıl olur görsen sana değer verenleri?
Sırf o ümitlerin
tükenmesin diye ciğerlerini düşünenleri...
Aklındaki gelmiyorsa
ne kadar hak eder ki beklenmeyi?
Hadi bir şans ver de
gör artık yanı başındakileri...
Bence tek sorun kabullenmekte. Insanlar kabullenemedikleri icin; yani o kisinin gittigine ve artik herseyin gecmiste kaldigina inanmak istemedikleri icin aci cekiyorlar. Halbuki aciyi dibine kadar yasayip artik kabullenseler, hayatlarinda yeni bir sayfa acabilirler. Yeni umutlar yesertebilecekler, yeni sevdalar, yeni asklar yasanacak..
YanıtlaSilKimisi de yok sayiyor olan biteni. Halbuki bir kursun acisini dindirmek icin bile önce yarayi deser doktorlar en dibine kadar ve sonra cikartirlar kursunu yerinden. Sonra mi? Sonra yara iyilesmeye baslar, kabuk tutar. Bazen hafif sizlar ama o aci bile zamanla hissedilmez. Dedim ya, hersey kabullenmekle biter, ya da baslar mi demeli? :) Acini dibine kadar yasayip sonra kabulleneceksin, yeni bir sayfa acacaksin hayatinda.. ter temiz bir sayfa.. giden ve biten hic birsey yazilmayacak o sayfalara..
Degerli blog yöneticisi paylaşımlarınızdan güzel bilgiler ediniyoruz, sitemiz avukat danışmanlık olarak çalışmalarınızda başarılar.
YanıtlaSil