31 Aralık 2011 Cumartesi

Yadigarın...


Bir kitap sayfasıydı açtığın.
Yeni yılın ilk gününde yazmaya başladığın...
Her yeni yıl gibi, her yeni defter gibi özenliydi ilk sayfaların
Sonra yavaş yavaş hızlandı satırların, değişmeye başladı el yazın
Neler vardı o defterde, yazarken sen bile farkına varmadın.
Kimi zaman mutlulukların, bazen de pişmanlıkların...
Bir önceki defterde “yazmayacağım” dediklerini, bazen tekrar yazdın.
Bazı titreyen satırlardaysa belliydi kırgınlıkların...
Kimi satırları büyük büyük yazmıştın
Belliydi, fazlasıyla gururlanmıştın.
Kimi satırlar boştu, ara ara suskunlaşmıştın
Biraz dinlenmeliydin, kenarında durmalıydın hayatın.
Bazı sayfalardaysa damla damla kurumuş gözyaşların...
Seni her kim ağlattıysa, daha da koyu yazılmıştı sonraki yazıların.
Farkında değildin ama daha da güçlenmişti harflerin, satırların.

Arada bir, eski sayfalara dönüp bir göz attın
Üzerlerine küçük küçük notlar aldın.
Bazen de dik durup üzerlerini karaladın
Hatta kimi satırlar uğruna tüm sayfayı yırtıp attın.
Yeni insanlar tanıdın, kim olduklarını kitabında paylaştın
Değer verdiğini sandıklarının seni yarı yolda bıraktığını anladın
Değersiz olduğunu düşündüklerinden en güzel hediyeleri aldın.
Belki dünyalar tatlısı küçük bir prensesle tanıştın
Belki de onun hocalığında çok önemli hayat dersleri çıkardın...
Bazen kimilerini çok sevdin, onlara çok bağlandın
Sonra gördün ki incecik bir ip parçasıymış aslında o halat sandığın.

O upuzun yıl bittiğindeyse geride bıraktığın...
Aslında sadece bir kitap sayfasıydı kapadığın.
Hani o yeni yılın ilk gününde yazmaya başladığın...

Yeni yılda kütüphanende bir kitaplık daha yer açmalısın.
Çünkü hem bugüne kadar yazdıkların,
Hem de gelecekte yazacakların,
Kütüphanende saklayacağın en büyük yadigarın...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder