4 Ekim 2008 Cumartesi

Gözyaşları

Bir damla gözyaşı akar yavaşça gözlerinden
Biraz nefret, biraz hüzün, biraz da kırgınlık süzülür yanaklarından.
Kızarsın kendine, “tutamadım onları” diye
Buz gibi soğuk ve kaya gibi sert olmalıydın yine.
Hâlbuki öyle miydin başlarda, ne söz vermiştin aslında
Hiç kimse seni ağlatamazdı, damlaları konduramazdı gururuna.

Mendil bile bulundurmazdın, tutardı o inatçı damarın
Olgundun çünkü, başroldeyse geçirdiğin yılların.

Marifet mi sanırsın susmayı, manasızca tek noktaya bakmayı?
Söylesene bir günde kaç kez pas geçtin odandaki aynayı?
Kalbindeki git gellerle savaşan beynini bu kez galip mi sanıyorsun?
Bence sen sadece kendini kandırıyorsun.

Barışık olmayı denesen derim biraz da kendinle
Ne olur ki sanki başlasan ortadan katlı bir mendille.
Gözünden inen bir damla ufaltmaz ki hiç seni
Hatta bir de hıçkırsan, serbest bıraksan yüreğini.

Son bir nasihat sana, ağlamaktan hiç korkma
Yaşların olduğu sürece ruhunda da hayat var unutma.

9 yorum:

  1. Merhaba;
    Daha okumaya başlamadan anlamıştım zor olacağını ve bu değerli yazıları layığınca yorumlamama "kolaylık" dilemeni istemiştim:)Evet şimdi yazıyorum benimde dilim vardığınca ve yine bişey daha istiyorum. "Lütfen yazmayı hiç bırakma." belki bilerek belkide tesadüfle yine karşılaşan olsun bu yazılarla olsun ki içi acıyan; acıdan tatlı mucizelerinde yaratılabildiğine inansın bidaha "hayata dair yazılar sokağında kaybettiğini değil yine yeniden kazanan olduğunu anlasın. Dil vardır iki kişi arasında, gösteren açıklayan olduğu kadar saklayandır aynı zamanda. Sakın ! sen saklama içinde birikmiş bunca okunmaya değer olanları. Yazılarını okudukça önce içim buruluyo okuduğum benim olmayan bi aşk hikayesi olsada "hüznün" olduğu düşüncesi bile yetiyor bana, sonra dilindeki ironi gülümsetmeyide başarıyor aynı anda. İşte bunu yakalayabilmek bence en özeli ve kaybetmemek bi okadar değerli. Yazı yazmanın güçlüğünü hayatının hiçbir safhasında hissetmeden yazabilmen ve bu samimi dizinlerle hep karşılaşmak dileğiyle;) hoşçakal

    YanıtlaSil
  2. Arkamda bıraktığım çok fazla gecem,günüm olmasa da hayatın bana vermiş olduğu en büyük tecrübe şansı belki de utanmadan ağlayabilmek ve evet belki de bazen haykırarak ağlayabilmek oldu...Ne sevincimi ne de kederimi hiç saklamadım içimde ! Ve evet evveliyatı çok olmayan bir ömüre çok acı dersler de ekledim.Eklendikçe ağladım...Utanmadan...!
    Bu mısralarla bir kez daha geride bıraktığım ve benim hatırlamaktan ama onların bana acı vermekten çekinmediği anlarımı hatırladım.İyi de oldu.
    Unutmak asla çözüm değildir.Önemli olan-her an aklında olsa bile yaşanmış acılar,kötü anılar-aklından asla çıkamayacağını bilsen bile
    DİMDİK AYAKTA DURABİLMEKTİR !
    Bana bir kez daha ne kadar güçlü olduğumu hatırlatan bu mükemmel mısraların sahibine teşekkürlerimi sunarım...
    Ellerinize sağlık...
    Müge Bekler

    YanıtlaSil
  3. ''Kalbindeki git gellerle savaşan beynini bu kez galip mi sanıyorsun?''
    Mecburen galip gelir bazen beyin,kaybedersin,hayata isyan edersin,şansızlığına haykırırsın..Ama hiç biri,bir damla gözyaşından daha fazla rahatlatamaz ruhunu.Susmadan ağlamak..

    Ellerine sağlık,güzelliğine bir söz söyleyemiyorum..
    Tuğçe

    YanıtlaSil
  4. GÖZYAŞI NE KADAR ANLAMSIZ GELSEDE BENİM İÇİN BİR SIĞINAK AMA SADECE KENDİME...

    YanıtlaSil
  5. Oysa ki ne hayallerle getirilmiştik bu dünyaya ve ne hayaller kurdurulmuştuk...Sanki göz yaşlarımız hep bize kalacaktı...Çocuktuk ya o zamanlar ondan öyle düşünürdük...Yanlış düşünmüşüz...Gözyaşıyla maddi dünyada adam olduğumuzu anlıyoruz...İnsanlığımızı dışarı çıkarmasa ne işe yarardı ki gözümüzün nurları, yaşlarımız..

    YanıtlaSil
  6. Yaşlar kimin için akmalı..
    Hergün yanındakiler için mi?
    Yoksa tek bir defa görüşüp seni bırakanlar için mi?
    Beraber yenen yemekler mi yoksa içilen tek bir kahve mi onu değerli kılar...?
    yoksa gecelerce süren konuşmalar mı..
    ya da hiç gidilemeyen sahildeki o ev mi?

    bazıları ardından ağlanmayı haketmez.. işte tam o zaman gururdan değil ama şaşkınlıktan ya da kendine saygından gözyaşların akmaz... Irmak ta olsan akmaz.. Kaya gibi sertleşirsin işte o zaman..

    YanıtlaSil
  7. Kaya gibi olursuz belki doğru. Zaten hayatta yaşananlar sayesinde değil midir kazanılan tecrübeler? Her yaşanandan ders almalı ki bir sonraki sefere gözyaşlarının sebebi değecek birşeyler olsun...

    Bu arada kimin için akacakları hiç belli olmuyor. Her gün yanındakiler için de, bir tek defa görüşüp bırakanlar için de, gecelerce süren konuşmalar için de akabiliyorlar. Ama en önemlisi, aslında o yaşlar sadece şu soruya olan hırstan akıyorlar: "Neden?"

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ve insan agladikca, aglayabildikce icindeki "nasil`lar nicin`ler" erir gider..

      Aglamak güzeldir..
      Bunlari yaziyorum ama aslinda aglamayi beceremeyenlerdenim. Daha dogrusu kimsenin yaninda aglayamiyorum. Sanki her zaman güclü olmak zorundayim. Öyle ki bir gün bir arkadasimla sohbet ederken gözlerimden akan yaslari durduramadim. Arkadasim o kadar mutlu olmustu ki, gülerek boynuma sarilmisti (: Ona deger verdigimin en güzel ispatiymis.. Öyle demisti. Onun yaninda aglayabildigim icin kendini mutlu hissetmisti. Bu duygusallik uzun sürmemisti gerci, kahkahalara bogulmustuk.. (:

      Zor sorularla donatilmis güzel bir yazi daha. Tebrik ederim! Tesadüfle karsilastim Yazilar Sokagina ve her yazi beni düsündürüyor. Yüregine saglik.

      Sil
  8. Peki Barbaros dediğin gibi olsun..

    YanıtlaSil