29 Ocak 2008 Salı

Kanatlar ve Koltuklar

Güzel şeylerden bahsetmek lazım biraz da.
Her yeni Pazartesi sabahı başlıyor yine dertler.
Bir gün önce kayboluyor da sonra mı ortaya çıkıyor?
Veya biz mi kaşıyoruz zorla yara yapmak için…
Hiç mi keyif yok şu dünyada?

Varsın olmasın!

Mutluyken bir dert çıkarıp vaktimizi harcıyoruz da
Dertliyken mutlu olup neden şımartmıyoruz ki kendimizi?
Baksanıza zaman nasıl da çabucak akıyor.
Bu satırları ki bilir hangi haftanın başında yazıyorum
Sizse hangi günün kaçıncı saatinde okuyorsunuz.
İşler çok yoğun, evde bir sürü yapacak şey, sınavlar başlıyor, onun aşkı bunun karamsarlığı şunun derdi…

DURUN!

1...
2...
3...

Bir nefes “derin olmasa da olur”

Sakinleşin ve bu yazıdan sonra sizi son günlerde en çok mutlu eden şarkıyı dinleyin.
Mümkünse sesini de yükseltin.

Sonra buralardan biraz uzaklaşın ve hayalinizdeki dünyaya iki bilet alın.
Yan koltuk boş kalsın, belki ihtiyacı olan biri gelir ve karşılıksız iyiliğin hazzını alırsınız.
Bavul almayın.
Kuş gibi özgürsünüz, kanatlarınıza yazık ağır gelir.

Nihayet vardınız.

Şimdi ikinci bir nefes daha alın. Yine en derini olmasın, ruhunuzu ferahlatsın yeter.
Bu koca rüyada yapılacak çok şey ve onlarca seçenek var.

a.
b.
c...

Hangisini seçerseniz seçin, her halükarda doğru kararı vermiş olacaksınız zaten.
Dilerseniz tüm şıkları deneyin veya kendinizinkileri yaratın.

Ne zaman mı döneceksiniz?
Acele etmeyin.
Ruhunuzda biraz huzur birikince o size haber verecek.

Artık yolu biliyorsunuz.
Kim bilir belki bir gün yan koltukta karşılaşırız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder