30 Mart 2008 Pazar

-mişiz…


Biz ney’mişiz de haberimiz yokmuş!
Kim bilir kim’mişiz…

Tüket’mişiz koca bir kutu sevdayı da
Sev’mişiz hüznü, ağlamayı.
Eyle’mişiz gönlü hoş bir sohbetle
Benimse’mişiz rakıya meze olmayı.
Deliklere gir’mişiz her biri aydınlığa açılan,
Kapılardan geç’mişiz hep bir umut barındıran.
Kendimize gel’mişiz avucumuzdaki yaşları yüzümüze vurunca,
Öğren’mişiz kurulamayı ıslanmamışcasına.
Terk edil’mişiz belki o şehrin bir köşesinde,
Yine de vaz geçme’mişiz dik durmaktan bir tebessümle

Biz ney’mişiz de haberimiz yokmuş!
Kim bilir kim’mişiz…

Seven miy’mişiz yoksa sevilen mi dersiniz?
Üzen miy’mişiz yoksa üzülen mi?
Öğren’mişiz cevaplarını da bu soruların,
Sonunda geriye kalan hala “biz’mişiz” diyebilir misiniz?

1 yorum:

  1. Hayatı o kadar güzel anlatmışsın ki, aşk,sevgi,mutluluk,hüzün,hayalkırıklığı….
    Mutlulukların yanında mutsuzlukları da yaşadığımızda ,dimdik ayakta kalarak umudumuzu yitirmemiz gerektiğine olan inancım bir kez daha arttı bu satırları okuyunca ,çok etkilendim…

    YanıtlaSil